A- Ceht, Cihat, Mücadele, Mücahit, Fetih, Fatih:
Bu başlık altında konu edilen kelime ve kavramların dahi oldukça iyi kavranılması gerekmektedir. Çünkü bunların dahi yanlış bilinmesi kitabın kendisine konu edindiği gerçeğin bu türden sisle perdelenmesi, önemsenmeyerek görülemeyişi, sorunlara vurulması gereken neşteri engellemekte; sonuç olarak da toplumsal çürümeye çanaklık etmektedir. O nedenle yukarıdaki kelime ve kavramları biraz olsun aydınlatmak istiyorum.
İşin bu boyutu ceht etmek, azmetmek, gayret etmek, kararlı davranmak ile yakından alakalıdır. Buradan hareketle; “ceht” kelimesi üzerinde biraz duralım.
Ceht: Çalışmak, çabalamak, uğraşmak azimli ve kararlı olmak, elinden gelen her şeyi yapma yolunda yürümek, vs gibi anlamlara gelir.
Cihat da: Aynı ceht kökünden türeme bir kelime olup ceht kelimesinin çoğuludur. Öyle çoğumuzun sandığı gibi, eline silahı alıp İslam uğruna savaşa falan çıkmak, ülkeler fethetmek manasına gelmez.
Zaten fetih kelimesi de: Sanıldığı gibi bir yerleri işgal etmek, almak falan değildir. Oradaki insanların gönlünü İslam’a ve Müslümanlığa dönük olarak açmak, ısındırmak kalplerini kazanmak, vb. anlamlar içerir.
Fatih diye : Gönül kazanan, gönül kazanmayı bilen insana denir!
Evet, İslam’da cihat vardır ve farzdır. Lakin onun farziyeti yukarıda bahsini ettiğimiz şekilde değildir. Ya nedir.?
Şu halde Cihat: Evvela bir cehttir. Çalışmaktır. Bir de mücadeleci olmaktır. Kişinin amaçları yönünde, iyiden ve doğrudan yana verdiği iş, uğraş ve çabalar bütünüdür. Bu uğraşları yürütürken azimli ve kararlı olmaktır. Yapmaya başladığı bir işten dönmemektir. Dirençli olmaktır. Kısaca; azimli, metanetli, dayanıklı ve sabırlı olmaktır. İşte dinimizde farz olan cihat budur…! Yani böyle bir vasıfla, gücü yettiğince, vasıflanmak elbette her Müslüman’ın üzerine farzdır. Yoksa saldırganlık falan değildir. Savaş ise sadece ve sadece hakkı yerine getirmek adına bir savunmadır. Dinimizde emperyalist saldırı ve çıkar savaşı kesinlikle yasaktır.
Mücadele diye: Ceht etme, cihat edip çabalama, bir iş başarmak adına gayret etme haline denir.
Mücahit de: Mücadeleyi yapan, Mücadeleci kimselere denir.
Kelime ve kavramların anlamlarını bilmeden yada özellikle çarpıtarak bazı kurumlara saldırmak zaten herkese zarar verir de o kurumları böylesi yanlışlarla savunmak, yani o yanlışları savunduğun kuruma yüklemek, mal etmek, o kurumu öyle göstermek, her şeyden çok o kuruma zarar verir.
Gerçeklerin üzerine kalın bir örtü oluşmasına neden olur; toplumları çürütür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder